TCK 117 İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali
TCK 117 iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu düzenlemiştir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 117. maddesi dört fıkradan oluşmakta olup aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır:
(1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.
(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.
(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
TCK 117 İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu Hakkında Kısa Bir Yorum
TCK 117 iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu hüküm altına almıştır. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmın yedinci bölümünde “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında kendine yer bulmuştur.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun işlenmesi halinde faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecektir. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu seçimlik hareketli suçlardan biridir. İlgili maddenin iki, üç ve dördüncü fıkralarına giren ihlallerde faile verilecek olan cezanın üst sınırı üç yıl olacaktır.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu şikayete tabi suçlardandır. Şikayet olmaksızın savcılık resen harekete geçerek fail hakkında soruşturma başlatamayacaktır. Mağdurun şikayet süresi faili ve fiili öğrenmeden itibaren başlar. Bu andan itibaren altı ay içerisinde ilgili Cumhuriyet Savcılığına giderek şikayette bulunmalıdır. Şikayeti alan savcılık derhal şüpheli hakkında soruşturma başlatır. Soruşturma neticesinde yeterli delile ulaşılırsa iddianame düzenleyerek görevli mahkemeye gönderir. Görevli mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle beraber kovuşturma aşamasına geçilir.
Mağdur şikayetini soruşturma aşamasında geri alırsa ilgili savcılık tarafından soruşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilir. Dava açıldıktan, kovuşturma aşamasına geçildikten sonra mağdurun şikayetini geri alması halinde yargılamaya devam edilemeyecek mahkeme tarafından davanın düşmesine karar verilecektir. Mağdur şikayetini geri alması halinde aynı suç ve aynı fail hakkında tekrardan şikayetçi olamayacaktır.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu işleyen faile iki yıl veya daha az hapis cezası verilmesi ve failin de rızası olması halinde mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir. Failin rızası olmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse, bu karara karşı üst yargı merciine başvuru yapılabilir.
Sanığa iki yıldan az hapis cezası verilmesi halinde hapis cezası ertelenebilir. Hapis cezasının ertelenebilmesi için gereken diğer şartlar ise şunlardır:
- Kasıtlı bir suçtan dolayı sanığın daha önceden üç aydan fazla bir hapis cezası almamış olması,
- Mevcut suçun yargılaması esnasında sanığın hal ve hareketlerinden bir daha suç işlemeyeceğine mahkeme tarafından kanaat getirilmiş olması.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun işlenmesi ve şartların varlığı halinde failin cezasının ertelenmesine karar verilebilir.
TCK 117 Yargıtay Kararı
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2019/3830 E., 2021/26340 K. 04.11.2021 tarihli kararında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
Bu açıklamalar dikkate alındığında; taraflar arasında, alacak verecek meselesi nedeniyle husumet bulunduğu ve sanıkların, katılanın müdürü olduğu işyerine ait şantiye giderek işçileri tehdit etmek suretiyle çalışmalarına engel olduğu biçiminde iddia olunan olayda, tanıklarca eylemlerin doğrulandığı ve iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun unsuru olan, gelir elde etmek amacıyla ekonomik faaliyette bulunma hakkının ihlaline yönelik eylemin bir bütün halinde yalnızca iş ve çalışma hürriyetinin
ihlali suçunu oluşturduğu, gözetilmeksizin sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri hususu sabit olmadığından şeklindeki gerekçeyle, tehdit ve iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından ayrı ayrı beraat kararı verilmesi
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından, sanıklar …, … ve …’un temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA..