Haksız Fiil Nedir
Haksız fiil kavramı bir kimsenin bir başka kişiye karşı; kusuruyla, hukuka aykırı bir fiil işlemesi neticesinde ortaya çıkan bir olgudur. Haksız fiil ile bir kimseye zarar veren kişi bu zararı gidermek ile yükümlüdür. Haksız bir neticenin ortaya çıkmasına sebebiyet veren fiili bir hukuk kuralı yasaklamamış olsa bile, bir kimseye ahlaka aykırı hareketler ile kasten zarar veren kişi de doğan zararı gidermekle mükelleftir.
Haksız fiil olgusunun gerçekleşebilmesi için hukuka aykırılık ve kusur unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Aşağıdakilerden birinin olması halinde haksız fiilden bahsetmek mümkün olmayacaktır:
1- Zara gören kişinin, mağdurun rızası,
2- Meşru müdafaa hali, haklı savunmanın yapılması,
3- Zorunluluk halinin olması, ıztırar halinin söz konusu olması,
4- Üstün kamu yararının bulunması,
5- Hakkın kendi gücüyle korunması,
6- Üstün özel yararın bulunması,
7- Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması,
8- Kamu hukukuna dayanan bir yetkinin kullanılması.
Haksız Fiilde Zamanaşımı
Haksız fiilin işlenmesi neticesinde tazminat yükümlülüğü doğar. Maddi ve manevi tazminat taleplerinde zamanaşımı söz konusu olacaktır. Maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için zamanaşımı sürelerini kaçırmamak gerekir. Zamanaşımı süresi Borçlar Kanununda hüküm altına alınmıştır. Borçlar Kanunun 72. maddesinde;
Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Yukarıdaki kanun metninden de anlaşılacağı üzere iki tane zamanaşımı süresi söz konusu olmaktadır. Bunlar;
- Zarar görenin zararı ve tazminat ödemekle yükümlü olan kişiyi öğrenme tarihinden itibaren iki yıl,
- Fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl. Fiil işlendikten sonra zarar ve tazminat yükümlüsü öğrenilmese bile on yıl sonunda dava hakkı ortadan kalkacaktır.
Haksız Fiilde Zarar ve Kusurun İspatı
Zarara uğrayan kişi, uğradığı zararı ve zarar veren kişinin kusurunu ispatlamak ile mükelleftir. Bazen uğranılan zarar tam olarak mağdur tarafından belirlenemeyebilir. Bu durumda hakim, gerekli araştırmaları yaparak hakkaniyete uygun bir karar verecektir.
Haksız Fiilde Tazminat Nasıl Belirlenir
Tazminat hakim tarafından belirlenir. Hakim, tazminatı belirlerken durumun gereklerini ve kusurun ağırlığını göz önünde bulundurur. Tazminatın kapsamı, ödeme biçimi, tazminat miktarı hususunda karar verilir. Tazminatın iratla yani taksitle ödenmesine karar verilmesi halinde, tazminat yükümlüsü güvence göstermekle mükelleftir.
Aşağıdaki hallerde tazminat miktarı hakim tarafından indirilebilecektir:
- Zarar görenin fiile rıza göstermiş olması,
- Zarar görenin, zararın doğmasında etkisi olması,
- Zarar görenin, zararın artmasında etkisinin olması,
- Zarar görenin, tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması hallerinde hakim tarafından tazminat indirilebilir veya tamamen kaldırılabilir.
- Hafif kusur sebebi ile zarar oluşmasına neden olan yükümlü, tazminat ödemesi halinde yoksulluğu düşecek ise, hakkaniyetin de gerektirmesi halinde hakim tazminatı indirilebilecektir.
Haksız Fiil Sonucu Ölüm
Haksız fiil neticesinde kişi ölmüş ise doğacak zararlar aşağıdaki gibi olacaktır:
- Ölen kişinin cenaze giderleri,
- Ölümle sonuçlanan fiilde ölüm olgusu hemen gerçekleşmemişse, maktulün tedavi giderleri, çalışma gücünün azalmasından, yitirilmesinden doğan zararlar,
- Kişinin ölmesi sebebiyle yoksul kalan kişinin uğramış olduğu zararlar.
Haksız Fiilde Bedensel Zarar
Bedensel zararların oluşması halinde aşağıdaki kalemler mağdura ödenmelidir:
- Uğranılan kazanç kaybı,
- Tedavi için kullanılan giderler,
- Çalışma gücünün azalması sebebiyle doğan kayıplar,
- Çalışma günün yitirilmesi halinde oluşan kayıplar,
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı doğan kayıplar.
Haksız Fiilde Manevi Tazminat
Haksız fiil neticesinde mağdurun bedensel bütünlüğü zedelenmiş ise hakim bu olayları göz önünde bulundurarak kişiye belirli bir meblağ paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecektir.
Mağdur, fiil neticesinde ağır bir bedensel zarara uğramış veya ölmüş ise zarar görenin veya ölenin yakınlarına da hakim tarafından belirli bir meblağın manevi tazminat olarak ödenmesine hükmedilebilir.
Hukuka Aykırılığı Kaldıran Haller
Fiillerde hukuka aykırılığı kaldıran durumlar şunlardır:
- Zarar gören kişinin rızası,
- Daha üstün nitelikte özel yarar,
- Daha üstün nitelikte kamusal yarar,
- Zarar veren kişinin haklı savunma hükümlerinden faydalanması,
- Kişinin hakkını kendi gücüyle koruması,
- Zorunluluk halleri.
Meşru müdafaa yani haklı savunmada bulunan kişi karşı tarafın şahsına veyahut malına vermiş olduğu zararlardan sorumlu tutulamaz.
Sonuç
Haksız fiil neticesinde mağdura bir miktar tazminat ödenmesine hükmedilir. Bu miktar maddi veya manevi tazminat olabileceği gibi hem maddi hem de manevi tazminata hükmedilebilir. Bu tazminata hükmedilebilmesi için mağdurun, uğramış olduğu zararı ve zarar verenin kusurunu ispatlaması gerekmektedir. Miktar, zarar; zarara uğrayan tarafından tam olarak belirlenemiyor ise hakkaniyete göre hakim tarafından belirlenecektir. Manevi tazminat, zarara uğrayanın ölmesi veya bedensel bütünlüğünün bozulması halinde söz konusu olacaktır. Olay örgüsüne, duruma göre tazminat miktarı hakimce belirlenir.